Modernleşme bize ilerleme, refah ve özgürlük vadetti. Modernleşmenin İflası bu vaadin bedelini, sistemin kendi iç çelişkilerinin nasıl toplumsal, tarihsel ve ekonomik çıkmaza dönüştüğünü gösteriyor.
Kurz, "kışla sosyalizmi"nin çöküşünden küresel ekonominin krizlerine uzanan hattı, okurun gündelik sezgilerini tersyüz eden bir berraklıkla çözümlüyor.
Sadece büyük tezler değil, ampirik veriler, gazete arşivleri ve dönemin tanıklıkları da masada: 1989 sonrası basından yaptığı dikkatli alıntılar, Süddeutsche Zeitung'dan Die Zeit'e, International Herald Tribune'e uzanan bir "anlık fotoğraflar" albümüne dönüşüyor; ideolojik gürültünün içinden gerçeğin ritmini çekip çıkarıyor.
Kurz'un en sarsıcı hamlesi, Marksist bir konumdan "reel sosyalizm"e yönelttiği radikal eleştiri: Çöküşü Batı'nin zaferi diye okuyan kolaycı anlatıları bir kenara itip iki sistemin de aynı "emek toplumu" mantığına kilitlendiğini, bu mantığın da artık işlemez hale geldiğini gösteriyor. Bu yüzden kitap, sadece sosyalizmin yenilgisi değil, modernleşmenin bizzat çöküş mantığı üzerine.
"… Okurlarına ve öğrencilerine tarihsel materyalizme olan inancı yeniden aşılayabilen, belki de son Marksist teorisyen." (Uli Krug, Bahamas)
Robert Kurz
18 Temmuz 2012'de hayata veda eden Robert Kurz (1943, Nürnberg), sol için her açıdan sıradışı bir düşünürdür. Hem Marksist hem de Marksizm eleştirmeni olarak bilinen Kurz, geleneksel işçi hareketinin teorik körlüğüne karşı çıkmıştır.
Kurz'un entelektüel yolculuğu, 1978'de yayımlanan Vorhut oder Nachtrab? [Öncü mü, Artçı mı?] broşürüyle başladı. Bu eser, kendisini üyesi olduğu Almanya Komünist İşçi Birliği'nden (KABD) "parti tasfiyecisi" suçlamasıyla ihraç edilmesine yol açtı. Broşürde, KABD ve diğer K-Gruplarının teori düşmanlığını sertçe eleştirerek, skolastik Marksizm'e karşı Marx'ı yeniden okumayı savundu.
Bu kopuş, Frankfurt Okulu sonrası dönemde sol akademik ana akımın dışında filizlenen, kritik teorinin en heyecan verici projelerinden birinin başlangıcı oldu. Kurz, düşüncelerini Krisis ve exit! gibi dergilerle ve Der Kollaps der Modernisierung [Modernleşmenin İflası] ve Schwarzbuch des Kapitalismus [Kapitalizmin Kara Kitabı] gibi eserlerle yayarak değer eleştirisi adı verilen yeni bir yaklaşımın öncüsü oldu. Bu akım, kapitalizmin iç çelişkilerini meta ve değer formlarının krizi üzerinden analiz ederek geleneksel işçi Marksizm'inden kesin bir kopuşu ifade etti. Kurz, vefat ettiği güne kadar üretkenliğini sürdürdü ve vefatından sonra Geld ohne Wert [Değeri Olmayan Para] isimli bir kitabı yayımlandı.
Kurz, arkasında son derece özgün ve radikal bir teorik miras bıraktı. Geleneksel Marksistlerin "emeği kutsayan" tavrını reddederek, kapitalizmin eleştirisini onun en temel kategorilerine yöneltti. Düşünceleriyle sol çevrelerde hem saygı duyulan hem de tartışılan benzersiz bir figür olarak kaldı.